Batı Nil Virüsü’nün uzun yıllar sonra yeniden yayılmaya başlaması ve komşu ülke Yunanistan’da da görülen yaygın vakalar, gözleri Türk biyoteknoloji şirketi Anatolia Geneworks’e çevirdi. Covid-19, Maymun Çiçeği, HPV ve HIV gibi tüm virüsleri tespit eden test kitlerini 70’ten fazla ülkeye ihraç eden şirket, Batı Nil Virüsü hastalığın belirtileri, tanısı ve alınabilecek önlemler konusunda uyarılarda bulundu.
İlk olarak 1937’de Afrika kıtasında Uganda’da ortaya çıktığı için Batı Nil Virüsü (BNV) adı verilen hastalık, bu sene hem Avrupa hem de Türkiye’yi tehdit etmeye başladı. Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar arasında yer alan BNV’nin Yunanistan’da yaygın vakalarla ortaya çıkması, hem Türkiye hem de Avrupa’nın diğer ülkelerini korkuttu. Dünya genelinde tüm kıtalarda 70’ten fazla ülke için tanı ve test kitleri üreten şirket Anatolia Geneworks’ün Satış Merkezi Müdürü Uzman Moleküler Biyolog Ramazan Karakaya, BNV hastalığının saptanması ve miktarının belirlenmesi için kullanılan PCR test kitleriyle çok hızlı ve güvenilir sonuçlar elde edebildiklerini ve ürünlerine tüm dünyadan büyük ilgi olduğunu söyledi.
Bulaşma riskine karşı sivrisineklere dikkat edilmeli
Genellikle tropik ve ılıman iklimlerde bulunan BNV’nin özellikle Haziran ile Eylül arasında sıklıkla yayılım gösterdiğini belirten Anatolia Geneworks Uzman Moleküler Biyolog Ramazan Karakaya, hastalığın kişiden kişiye bulaşma olasılığının çok düşük olduğunu vurguladı. Culex cinsi sivrisineklerin ana konak olarak kanatlı hayvanları sokması ile kıtalar boyunca yayılabilen bir hastalık olan BNV’nin, son konak olarak da insanlara bulaşmasının da bu sivrisineklerin ısırması ile meydana geldiğini ifade eden Moleküler Biyolog Karakaya, “Sivrisinekler virüsü enfekte kuşlar üzerinden beslenirken alırlar ve sonra virüs diğer konaklara bu sinekler vasıtası ile bulaşır. Normal bir insanda sivrisinek ısırdığı andan itibaren hastalığın kuluçka süresi 2 ile 14 gün arasında değişirken, bağışıklığı zayıf olan kişilerde bu süre 21 güne kadar çıkabilmektedir. Kişiden kişiye bulaşmayan hastalık, çok nadir de olsa doğum ve emzirme ile anneden bebeğe geçebilir, kan ve organ nakli ile de bulaşabilir. Ayrıca enfekte olan kuşların dışkılarının, ciltte yer alan açık bir yaraya teması ile de hastalığın bulaşması mümkündür” diye konuştu.
Hastalık belirtileri değişkenlik gösteriyor
Batı Nil Virüsü enfeksiyonunun farklı tiplerinin, değişken belirtilerle ortaya çıkabildiğine değinen Karakaya, “Uzmanların da belirttiği üzere, BNV enfeksiyonun çoğu insanda herhangi bir semptoma sebep olmaz. İkinci Batı Nil enfeksiyon tipi hastalığın iyileşmesi ile hafif ateşe sebep olur (Batı Nil ateşi), baş ağrısı da görülen semptomlar arasındadır. Üçüncü tip Batı Nil virüsü de beyinde ansefalit, menenjit gibi bazı bulgulara da sebep olabilir. Bütün bu sonuçlar uzun süreçte depresyon, hafıza kaybı, bilinç bulanıklığı, hastalarda uykusuzluk, kas zayıflığı gibi sağlık problemlerine neden olabilir.” dedi.
BNV tanısı nasıl koyuluyor
Farklı yöntemlerle de tanısı konulabilen Batı Nil Virüsü, altın standart olarak bilinen PCR teknolojisi kullanılarak da saptanabilmektedir. Anatolia Geneworks olarak BNV hastalığının saptanması ve miktarının belirlenmesi için kullanılan PCR test kitleriyle çok hızlı ve güvenilir sonuçlar elde edebildiklerinin altını çizen Karakaya, “İnsan serum ve plazma örneklerinden, kişinin hastalığa sahip olup olmadığını, sahipse hangi düzeyde olduğunu saptayan test kitleri ile hastalığın en erken aşamalarında dahi tanısını koyarak, hastalığın gidişatı hakkında bilgi edinilmesini ve tedavisi için strateji oluşturulmasına olanak sağlıyor. Anatolia Geneworks’ün test kitleri uzun yıllardır, Türkiye’de ve dünyada pek çok hastanın Batı Nil Virüsü taşıyıp taşımadığının tespitinde sağlık profesyonelleri tarafından kullanılmaktadır” sözlerini kullandı.
Risk coğrafyasında yer alan Türkiye’de vatandaşların alabileceği önlemler
Yunanistan’ı alarma geçiren BNV’nin çok hızlı yayılım göstererek geniş bir coğrafyayı tehdit ettiğini dile getiren Karakaya, alınabilecek önlemlerle alakalı ise şunları söyledi:
“Türkiye kuşların göç yolları güzergâhında yer aldığı için riskli bölgeler arasındadır. Batı Nil virüsünden korunmak için özellikle sivrisinek ısırıkları engellenmeye çalışılmalı, sazlık bölgelerden uzak durulmalı ve sulak alanlarda sinek ilaçlaması çok sık yapılmalıdır. Yurt dışı seyahatleri öncesi, gidilecek ülkedeki hastalık salgınlarını kontrol etmek, gerekli ise böcek kovucu ilaçlar kullanmak ve uzun kollu kıyafetler giymek, sivrisinek ısırıklarını engelleyen etkili yöntemlerdir. Ayrıca riskli bölgelere yapılan seyahatler sonrasında kendisini hâlsiz, yorgun ve hasta hisseden herkes, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurarak ilgili testleri yaptırmalıdır”