Duyarsızlık Ormanlarımızı Kül Ediyor!
Türkiye, son dönemde ardı ardına çıkan orman yangınlarıyla adeta bir felaket sarmalında. Haziran 2025'ten bu yana yüzlerce noktada çıkan yangınlar, sadece doğal güzelliklerimizi yok etmekle kalmıyor, can kayıplarına da neden olarak milletimizi derin bir yasa boğuyor. Uzmanlar ve yetkililer, bu yangınların büyük bir kısmının insan kaynaklı olduğuna dikkat çekerek, toplumsal duyarsızlığın acı sonuçlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
23 Temmuz 2025 tarihinde Eskişehir’de çıkan orman yangını, ülkenin ciğerini dağlayan en acı olaylardan biri oldu. Yangını kontrol altına almak için kahramanca mücadele eden 10 orman ve AKUT görevlisi, alevlerin arasında kalarak şehit düştü. “Yeşil vatanımızı” korumak uğruna canlarını feda eden bu kahramanların kaybı, tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Bu elim olay, orman yangınlarının sadece doğayı değil, en değerli varlıklarımızı, yani evlatlarımızı da tehdit ettiğini bir kez daha kanıtladı.
Yangınlar Bitmiyor: Haziran’dan Bu Yana Yüzlerce Vaka
Haziran 2025’ten itibaren İzmir’den Manisa’ya, Bilecik’ten Hatay’a kadar birçok ilimizde peş peşe çıkan orman yangınları, ülkeyi bir yangın cehennemine çevirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgilere göre, 3 Temmuz 2025 itibarıyla Haziran sonundan bu yana tam 342 ciddi orman yangını çıktı. Bu yangınların birçoğu kontrol altına alınsa da, verilen zarar ve kaybedilen alanlar telafisi güç yaralar açtı.
Mevsimsel sıcaklıklar ve şiddetli rüzgarlar yangınların yayılmasında etkili olsa da, yetkililer yangınların büyük bir çoğunluğunun insan eliyle çıktığına işaret ediyor. Sigara izmaritleri, söndürülmeyen mangal ateşleri, anız yakma gibi dikkatsizlikler ve hatta kasıtlı sabotajlar, ormanlarımızı küle çeviren başlıca nedenler arasında gösteriliyor. İzmir Buca’da yangını benzinle başlattığı iddia edilen bir şüphelinin gözaltına alınması gibi vakalar, bu acı gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor.
Duyarsızlık Yeter! Sorumlular En Ağır Cezayı Almalı
Artık bu duyarsızlığa bir son verme zamanı geldi! Bilinçli veya bilinçsiz şekilde bu yangınlara sebep olan herkes, sadece vicdanlarda değil, adalet önünde de en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Yangınlara sebebiyet verenlerin tespiti ve hak ettikleri cezayı almaları, hem caydırıcılık açısından hem de toplumsal adalet duygusunun tesisi için hayati önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, yanan sadece ağaçlar değil, aynı zamanda milli servetimiz, gelecek umudumuz ve şehitlerimizin canıdır.
Milletçe Topyekûn Mücadele Çağrısı: Her Kıvılcıma Dikkat!
Orman yangınlarıyla mücadele, sadece itfaiye ekiplerinin, orman görevlilerinin ve gönüllülerin omuzlarına yüklenecek bir sorumluluk değildir. Bu, 86 milyon vatandaşımızın tamamının görevidir. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın da vurguladığı gibi, önümüzdeki dönemde beklenen olağanüstü sıcaklıklar ve rüzgar değişimleri göz önüne alındığında, her bir vatandaşımızın azami dikkat ve tedbirli olması büyük önem arz etmektedir.
Ormanlar, ülkemizin akciğerleri, doğal yaşamın kalbi ve gelecek nesillere bırakacağımız en kıymetli mirastır. Bu mirası korumak hepimizin boynunun borcudur. Piknik alanlarında mangal ve ateş yakmaktan kaçının, tarım arazilerinde anız yakma alışkanlığına son verin, aracınızdan veya ormanlık alanlarda sigara izmariti atmayın. En ufak bir duman veya şüpheli durum gördüğünüzde derhal 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak bildirin.
Bu acıların bir daha yaşanmaması, şehitlerimizin kanının yerde kalmaması ve ormanlarımızın yeniden yeşermesi için topyekûn bir bilinçlenme ve sorumluluk seferberliğine ihtiyacımız var. Duyarsızlık kaderimiz olamaz! Şimdi, ormanlarımızı korumak için hep birlikte harekete geçme ve geleceğimizi güvence altına alma zamanıdır.
