BilimGüncelManşetSağlık

Tasavvufun Küresel Ustaları İstanbul’da Buluştu

Dünyanın dört bir yanından tasavvuf uzmanları, akademisyenler ve araştırmacıların katılımıyla İstanbul’da düzenlenen “İnsan, Tasavvufî Düşünce ve Şifâ II” konferansı; modern insanın stres, hastalık ve anlam arayışına tasavvuf perspektifiyle yaklaşarak, manevi şifa, bütüncül bilim ve tevhid kavramlarını uluslararası düzeyde masaya yatırdı.

Tasavvufun Küresel Ustaları İstanbul’da Buluştu: “İnsan, Tasavvufî Düşünce ve Şifâ II” Konferansında Evrensel Anlam ve Manevi Şifa Masaya Yatırıldı

📌 Bu haberde ne var |
İstanbul’da düzenlenen “İnsan, Tasavvufî Düşünce ve Şifâ II” uluslararası konferansında dünyanın dört bir yanından akademisyenler, araştırmacılar ve dinleyiciler bir araya geldi. Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen programda, tasavvufun modern topluma sunduğu manevi şifa, bütüncül bilim anlayışı, tevhid kavramı, hastalığın ve şifanın felsefesi gibi çok katmanlı başlıklar güncel ve klasik perspektiflerle ele alındı.


Önemi?

Bu etkinlik, tasavvufi düşüncenin evrensel ve güncel meselelerle kesiştiği noktaları akademik ve toplumsal zeminlerde gündeme taşıyarak; insanın anlam ve şifa arayışına yeni pencereler açıyor. Akademik dünya ile sivil toplumun buluştuğu platform, manevi şifa ve tevhid kavramını birleştirerek, toplumun ruhsal sağlığı ve zihinsel engellerin aşılması konusunda stratejik katkı sunuyor. Katılımcıların uluslararası çeşitliliği ise tasavvufun kültürlerarası etki gücünü gözler önüne seriyor.


Detaylar

23-27 Temmuz 2025 tarihleri arasında Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü ve Kerim Vakfı iş birliğiyle düzenlenen “İnsan, Tasavvufî Düşünce ve Şifâ II” konferansı, Türkiye’nin manevi ve akademik gündeminde önemli bir yer tuttu. Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlik, 16 konferans, paneller, açık oturumlar ve sanat etkinlikleriyle beş gün boyunca dolu dolu geçti.

Tasavvufun Küresel Ustaları İstanbul’da Buluştu

Konferansın ilk günü, Cenan Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Kenan Gürsoy ve Kyoto Üniversitesi’nden Prof. Yasushi Tonaga’nın konuşmalarıyla başladı. Ardından, Berlin Humboldt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tuba Işık, Carleton Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mohammed Rustom, ABD’den Dr. Cyrus Ali Zargar, Dr. Oludaminni Ogunnaike ve farklı ülkelerden gelen onlarca akademisyen sahne aldı. Her bir konuşmada tasavvufun felsefi temelleri, klasik ve modern şiir, ahlak, maneviyat ve şifa ilişkisi tartışıldı.

Cemâlnur Sargut’un “Tevhid Manevi Şifadır” başlıklı sunumu, günümüz insanının stres ve kaygılarına tasavvufî çözümler sundu. Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın “Şifa ve Hastalık Üzerine Tasavvufi Perspektifler” konferansı ise hastalık, dert, şifa ve manevi saflık kavramlarını, İbn Arabî ve Niyazi Mısri’nin bakış açısıyla değerlendirdi.

Akademik içeriklerin yanı sıra, konferans sürecinde katılımcılara yönelik manevi şiir dinletileri, klasik ney konseri ve halka açık paneller de organize edildi. Halka açık programda, Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’nün doktora ve yüksek lisans mezunlarının katılımıyla iki panel düzenlendi; ardından Elif Ömürlü Uyar, V. Emre Ömürlü ve Neyzen Ahmed Şahin’in konseriyle etkinlik noktalandı. 113 resmi katılımcı, yaz eğitim programından sertifika aldı.


Açıklamalar

Prof. Dr. Nevzat Tarhan (Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı):
“Bütüncül bilim yaklaşımıyla ilerliyoruz. Bilimler arasında bir ayrım yok; madde ve mana bilimleri bir bütündür. Gençlerimiz, hem dini hem de bilimsel sağlamlığı bir arada öğrenmeli. Toplumda yaşanan çürüme ve anksiyete, bu sentezin eksikliğinden kaynaklanıyor. Stresin kaynağı belirsizliktir; anlam bulan insan huzura kavuşur. Hastalıklar düşman değildir, bizimle birlikte yürüyen yol arkadaşlarıdır. Şifa ise ilahi iradeye teslimiyet ve sebeplere sarılma arasındaki dengeyle mümkündür. Sevgi piramidinin tepesinde Allah sevgisi olmadıkça insan, en çok sevdiğiyle sınanır.”

Cemalnur Sargut (Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı):
“Tevhid, yani ‘Allah’tan başka hiçbir şey yoktur’ bilinci, insanı stresten ve kaygıdan korur. Yapıp edenin Allah olduğuna inanmak insanı teselli eder. Annemarie Schimmel’in Avrupa’daki İslam eğitimi eleştirisi, yaşanmayan bir Müslümanlığın yeterli olmadığını gösteriyor. Tasavvuf Araştırmaları Enstitüleri, İslam’ın yaşanır kılınmasında paha biçilmez bir misyona sahip.”

Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç (IRCICA Genel Direktörü ve Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi):
“Hastalığın asli değil, arızi bir durum olduğunu; asıl olanın şifa olduğunu hatırlamamız gerekir. Allah’ın isimleri arasında ‘Şâfî’ (şifa veren) vardır, fakat ‘hasta eden’ yoktur. Bu bakış, insanın dertleriyle kurduğu ilişkiyi değiştirir. Manevi şifa yöntemleri Batı’da laboratuvarlarda test ediliyor. Bütüncül tıp ve spiritüel tedavi yöntemlerinin önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de yaygınlaşmasını bekliyorum.”

Tasavvufun Küresel Ustaları İstanbul’da Buluştu

Konferansın Program Akışı ve Akademik Yansımalar

Programın ilk gününde, tasavvufun Doğu’dan Batı’ya, klasik metinlerden modern toplumlara uzanan serüveni tartışıldı. Prof. Dr. Kenan Gürsoy’un “Modern Dünyada Tasavvufî Varlık Anlayışı” başlıklı açılış konuşması, insanın varlıkla, Tanrı’yla ve kendisiyle kurduğu ilişkiyi gündeme getirdi. Prof. Dr. Yasushi Tonaga ise, Japonya’dan getirdiği perspektifle, tasavvufun Asya’daki yankılarına değindi.

İkinci ve üçüncü günlerde, Cemâlnur Sargut’un yanı sıra, Prof. Dr. Carl W. Ernst Hallac-ı Mansur’un gizemli metinlerini analiz etti; Dr. Youssef Carter “Siyahî Atlantik’te Tasavvuf” başlıklı sunumuyla tasavvufun güncel sosyal boyutlarına ışık tuttu. Prof. Dr. Emine Yeniterzi’nin “Na’t-i Şeriflerin Tasavvufi Temelleri”, Prof. Dr. Reşat Öngören’in “Tabib Sufilerin Tedavi Yöntemleri” başlıklı konuşmalarıyla klasik döneme dair önemli tartışmalar yürütüldü. Dr. Öğr. Üyesi H. Dilek Güldütuna, Annemarie Schimmel’in İslam araştırmalarındaki rolünü; Dr. Öğr. Üyesi Cangüzel Güner Zülfikar ise Sâmiha Ayverdi’nin “Tevhid” anlayışını ele aldı.

Prof. Dr. Mohammed Rustom, “Gazali’nin Kibir ve Ucub Kitabı”nı; Dr. Cyrus Ali Zargar ise “Feridüddin Attar’ın Şiirlerinde Aşkın Dönüştürücü Gücü”nü yorumladı. Dr. Oludaminni Ogunnaike, “Sadece ve Daima Hz. Muhammed” sunumuyla Hz. Peygamber’in evrensel örnekliğini anlattı.


Manevi Şifada Yeni Yaklaşımlar ve Toplumsal Değişim

Konferans boyunca vurgulanan en önemli mesajlardan biri, maddi ve manevi bütünlüğün sağlanmasının ruh sağlığındaki olumlu etkileriydi. Batı’da yükselen “holistik tıp” ve “spiritüel tedavi” yaklaşımlarının Türkiye’de de hızla yayıldığına dikkat çekildi. Prof. Dr. Kılıç, klasik sufiliğin sadece teorik değil, pratikte de sağlık ve psikolojiyle ilişkili yönlerini gündeme getirdi.

Prof. Dr. Tarhan’ın hastalığın bir düşman değil, öğretmen olduğu yönündeki vurgusu; “Kabul ve Kararlılık Terapisi” gibi yeni nesil psikoterapilerle tasavvufun bakış açısının örtüştüğünü gösterdi. Cemalnur Sargut ise şükür, teslimiyet, manevi derinlik ve sevgi temalarını öne çıkararak, her felaketin ve sıkıntının birer rahmet vesilesi olduğunu hatırlattı.


Uluslararası Katılım ve Geleceğe Yönelik Beklentiler

Bu yılki konferans, Asya, Avrupa ve Amerika’dan katılımcıları bir araya getirerek, tasavvufun evrensel dili ve şifa anlayışının sınır tanımadığını gösterdi. Programda ayrıca, genç araştırmacılara yönelik paneller ve sosyal etkinliklerle akademik üretimin toplumsal faydaya dönüşmesi sağlandı.

Program sonunda, Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’nün doktora ve yüksek lisans mezunlarının paneli ve ney dinletisi, konferansa manevi bir atmosfer kazandırdı. 113 kişi, yaz eğitim programından başarıyla mezun olarak sertifika aldı.


❓ Cevabı Olan Sorular

Tasavvuf, modern insanın ruh sağlığına nasıl katkı sağlıyor?
Duygusal stres, yalnızlık ve belirsizlik gibi çağdaş sorunlara anlam kazandırarak, iç huzur ve manevi denge sunuyor.

Konferans neden küresel ölçekte ilgi gördü?
Tasavvufun, farklı kültür ve coğrafyalarda insanı merkeze alan bütüncül bir şifa ve anlam perspektifi sunması nedeniyle ilgi odağı oldu.

Akademik platformda tasavvuf çalışmaları neden önemli?
Kültürlerarası diyalog, manevi şifa yöntemlerinin yaygınlaşması ve toplumsal ön yargıların kırılması açısından büyük önem taşıyor.

Bütüncül bilim yaklaşımı genç nesillere nasıl aktarılıyor?
Din ve bilim ayrımını ortadan kaldıran eğitim modelleriyle, gençlere anlam, değer ve bilimsel bakış açısı birlikte kazandırılıyor.

Hastalık ve dertler tasavvufa göre neden bir şifa vesilesi?
Hastalık ve musibetler, insanın manevi olarak saflaşmasına, kibrinden arınmasına ve ilahi kudreti idrak etmesine vesile oluyor.


🔍 Merak Edilen Diğer Sorular

– Tasavvuf eğitimi Türkiye’de hangi üniversitelerde daha da gelişecek?
– Manevi şifa uygulamaları Batı tıbbı içinde kalıcı yer edinecek mi?
– Bu tür konferanslar toplumsal huzur ve ruh sağlığına nasıl yansıyacak?
– Devlet politikaları manevi ve bütüncül bilim yaklaşımına nasıl entegre olacak?
– Akademik tasavvuf araştırmalarında yeni nesil hangi başlıklar öne çıkacak?


Daha Fazla Göster

İlgili Haberler

Başa dön tuşu