Dünyanın önde gelen merkez bankaları, enflasyonla mücadeleleri devam ederken 2022 yılını yüksek faiz artışlarıyla tamamlamaya hazırlanıyor. Çarşamba günkü toplantıda Fed’den yarım puanlık bir artış beklenirken yatırımcılar, faizlerin nihayetinde ne kadar yükselebileceğine dair göstergelere odaklanacak. Salı günü açıklanacak ABD enflasyon verileri, Fed’in planları hakkında yeni ipuçları verecek. Enflasyon verileri ve Fed toplantısının yaratacağı çifte karmaşa, muhtemelen yılın geri kalanında ve sonrasında ABD hisse senetlerinin tonunu belirleyecek. Bu arada İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Avrupa Merkez Bankasının (ECB) Perşembe günkü toplantılarında faizleri yarım puan artırmaları bekleniyor.
Yeni haftaya girerken bilmeniz gerekenler:
- Fed toplantısı
Fed’in Çarşamba günü faizleri 50 baz puan artırma olasılığı %78 ve 75 baz puan artırma olasılığı ise %21. Bu oranlar Cuma günü açıklanan ABD ÜFE verilerinin geçen ay beklenenden biraz daha fazla arttığını gösteren verilerden sonra pek değişmedi.
ABD Fed, yükselen enflasyonla mücadele etmek için 1980’lerden bu yana en hızlı faiz artırım döngüsünde ve art arda dört kez 75 baz puanlık artış da dahil olmak üzere bu yıl faiz oranlarını 375 baz puan artırdı.
Fed Başkanı Jerome Powell, kısa süre önce faiz artış hızını yavaşlatmanın zamanının gelmiş olabileceğini belirtmesinin ardından yılın son basın toplantısını düzenleyecek.
Fed, artış hızının yavaşlayacağını belirtmiş olsa da faiz oranlarının Eylül ayında yetkililerin belirttiğinden daha yüksek bir seviyede olması muhtemel bu nedenle gözler, 2023’te faizlerin nihai olarak ne kadar yükselebileceğine dair sinyallere dönebilir.
- ABD TÜFE verisi
ABD’de Kasım ayına ilişkin tüketici fiyat enflasyonu (TÜFE) verileri Salı günü açıklanacak olup ekonomistler yıllık enflasyon oranının %7,7 olan bir önceki aya göre %7,3’e yavaşlamış olmasını bekliyor.
ABD’de son dönemde açıklanan güçlü istihdam verileri, Kasım ayında ücret artışının hızlanmasının ardından enflasyon korkularını yeniden alevlendirdi.
Cuma günü açıklanan veriler; hizmet maliyetlerindeki artış nedeniyle ABD üretici fiyatlarının geçen ay beklenenden biraz daha fazla yükseldiğini ancak tedarik zincirlerinin zayıflaması ve mallara olan talebin azalması nedeniyle temel eğilimin sakinleştiğini gösterdi.
New York’ta bulunan Citigroup ekonomisti Veronica Clark, Reuters’a verdiği demeçte “TÜFE’deki temel mal fiyatlarının, düşen ikinci el otomobil fiyatları nedeniyle Kasım ayında inme olasılığı hâlâ çok yüksek olsa da temel mal ÜFE’sinde tekrar görülen artış, gelecek yıl mal fiyatlarına yönelik artış yönlü bazı risklerin devam ettiğini vurguluyor.” dedi.
- ABD borsaları
Borsalar, bu yılın geri kalanında ve 2023’te piyasaların yönünü belirleyecek olan TÜFE verisi ve Fed kararı için hazırlanacak.
Beklenenden daha güçlü gelen ÜFE verilerinin, Fed’in faizleri daha uzun süre yüksek tutması gerekeceği ve bunun da resesyona yol açabileceği endişelerini körüklemesiyle S&P 500 endeksindeki toparlanma geçtiğimiz hafta yarıda kaldı.
Beklenenden daha yüksek gelen TÜFE, Fed’in daha şahin olacağı yönündeki korkuları artırarak hisse senetleri üzerinde baskı yaratabilir.
Reuters’a konuşan U.S. Bank Wealth Management ulusal yatırım stratejisti Tom Hainlin, “TÜFE beklentilerin üzerinde gelirse ya da hiç düşmezse bu, piyasa açısından olumlu olmayacaktır.” dedi.
Çarşamba günkü faiz artışının genel olarak kesin bir sonuç gibi görülmesiyle birlikte Wall Street, Fed’in, faizlerin nihai olarak ne kadar yükseleceğine ilişkin projeksiyonlarına odaklanacak.
Ayrıca Powell’ın enflasyon ve ekonominin gelecek yıl resesyona girme olasılığı hakkındaki görüşleri de önemli olacak. Resesyon ihtimali, bu yıl piyasa hissiyatına hakim olan bir fikir.
- BoE
Kötüleşen ekonomik görünümün; Perşembe günü toplanacak olan BoE’nin, faizleri 50 baz puan artırarak 2008’den bu yana en yüksek seviye olan %3,5’e çıkarmasını engellemesi pek mümkün görünmüyor.
İngiltere’de Çarşamba günü açıklanacak olan Kasım ayı TÜFE verileri; Ekim ayında %11,1 ile son 41 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyonun, BoE’nin %2’lik hedefinin beş katından fazla arttığını gösterebilir.
Artışın büyük bir kısmı, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşından dolayı yaşanan enerji fiyat şokundan kaynaklandı ancak Brexit ve COVID-19 salgınının neden olduğu iş gücü kıtlığı gibi diğer faktörler, enflasyonun yavaş düşmesine neden olabilir.
İngiltere ekonomisi resesyona doğru ilerliyor ve hanehalkı, hükümetin ülkenin mali itibarını geri kazanmaya çalışmak için sert bir bütçe sunmasının ardından yaşam standartlarında tarihi bir daralma ile karşı karşıya.
- ECB
Geçtiğimiz ay yıllık enflasyonun bir buçuk yıldır ilk kez yavaşlayarak Ekim ayındaki %10,6’dan %10’a gerilediğini gösteren verilerin ardından piyasa, Perşembe günü toplanacak olan ECB’nin 50 baz puanlık bir faiz artırımı yapmasını bekliyor.
ECB, Temmuz ayından bu yana faizleri 200 baz puan artırarak en hızlı artışını gerçekleştirdi ancak enflasyon, %2’lik hedefin oldukça üzerinde seyretmeye devam ediyor.
Faiz artış hızında bir yavaşlama söz konusu olsa da ECB’nin işi henüz bitmiş değil ve piyasalar %1,5’lik kilit mevduat faizinin nereye varacağına dair ipuçları arayacak.
Pictet Wealth Management makroekonomik araştırma müdürü Frederik Ducrozet, Reuters’a yaptığı açıklamada “(Politika yapıcılar) enflasyon beklentilerinin sabit kalmasını istedikleri için şahin ve agresif bir ses çıkarmaya devam edecek.” dedi.
–Bu haberde Reuters’in katkısı bulunmaktadır.