
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, son 22 yılda Ro-Ro taşımacılığıyla yurt dışına taşınan araç sayısının yüzde 221 arttığını açıkladı. 2025’in ilk dört ayında da yükseliş devam etti.
Türkiye’nin deniz taşımacılığındaki yükselişi hız kesmeden sürüyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ro-Ro gemileriyle yapılan taşımacılığın ulaştığı seviyeleri açıklarken, bu alandaki büyümenin hem ekonomik hem de lojistik açıdan stratejik önemine dikkat çekti.
Türkiye, 2024 yılı itibariyle 28 aktif Ro-Ro hattıyla Avrupa ve çevre denizlere açılırken, bu hatlar üzerinden taşınan araç sayısındaki artış dikkat çekici boyutlara ulaştı. 2003 yılında 220 bin 345 araç taşınırken, bu sayı 2024 yılında yüzde 221 artarak 706 bin 387’ye yükseldi.
Deniz Yolunun Ticaretteki Yeri Büyüyor
Dünya genelinde yük taşımacılığının yaklaşık yüzde 88’i deniz yoluyla gerçekleştirilirken, Türkiye’nin dış ticaret taşımalarının da yüzde 86’sı deniz yoluyla yapılıyor. Bakan Uraloğlu, bu alanda Türkiye’nin her geçen yıl daha büyük bir pay aldığına dikkat çekerek, “2003’ten bu yana deniz yolunun dış ticaretteki parasal payı yaklaşık 6 kat artarak 333,96 milyar dolara ulaştı” dedi.
Bu artış sadece taşınan yük miktarıyla sınırlı değil; deniz taşımacılığı sayesinde ihracatın zamanında, güvenli ve daha ekonomik şekilde gerçekleşmesi, Türk limanlarının ve taşıma şirketlerinin rekabet gücünü de artırıyor.
Ro-Ro Taşımacılığı Neden Önemli?
Kendi tekerlekleri üzerinde hareket edebilen araçların, özel olarak tasarlanmış gemilere yüklenmesiyle yapılan Ro-Ro taşımacılığı, kombine taşımacılık içinde oldukça kritik bir yere sahip. Bakan Uraloğlu bu durumu şöyle ifade etti:
“Ro-Ro taşımacılığı, ülkemizin coğrafi avantajlarını kullanarak karayolu taşımacılığımıza yeni çıkış yolları ve alternatif güzergahlar sunuyor. Ege, Marmara ve Karadeniz gibi iç denizlerimiz ile Avrupa kıtasına olan yakınlığımız, bu taşımacılığı daha cazip hale getiriyor.”
Avrupa Hattı Zirvede, İtalya İlk Sırada
2024 yılında yurt dışına yapılan Ro-Ro taşımalarının yüzde 69’u Avrupa ülkelerine gerçekleşti. Bu taşımalarda en yüksek pay ise İtalya hattına ait. Avrupa’ya yapılan taşımanın yüzde 68’i sadece bu hattan gerçekleşirken, yüzde 15,5’i Akdeniz, yüzde 15,2’si ise Karadeniz bağlantılı Ro-Ro hatları üzerinden yapıldı.
Taşınan araç türlerine bakıldığında; araçların yüzde 68,5’ini treylerler, yüzde 28,1’ini tırlar, yüzde 1,9’unu ise römork ve yarı römorklar oluşturdu.
2025’te Artış Sürüyor
2025 yılının ilk dört ayındaki veriler de yükselişin sürdüğünü gösteriyor. Bakan Uraloğlu, “2025 yılı Ocak-Nisan döneminde yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 artarak 246 bin 816’ya ulaştı” dedi.
Bu oran, yıl sonuna kadar taşınacak araç sayısının 2024’ün de üzerine çıkabileceğini gösteriyor.
Türkiye’nin 28 Aktif Ro-Ro Hattı ile Küresel Lojistikteki Yeri Güçleniyor
Türkiye bugün, sadece üretim ve ihracat gücüyle değil, bu ürünleri dünyanın dört bir yanına ulaştıran lojistik ağıyla da dikkat çekiyor. Bakanlığın yatırımları ve özel sektörün katkısıyla 28 aktif Ro-Ro hattı üzerinden yapılan taşımacılık, Türkiye’yi Avrupa ile Asya arasında kilit bir lojistik merkez haline getiriyor.
Uraloğlu, açıklamalarında deniz taşımacılığına yönelik yatırımların artarak devam edeceğini vurgularken, ülkemizin bu alandaki stratejik pozisyonunu daha da ileriye taşıyacaklarını ifade etti.
Ro-Ro Lojistiği Yükselişte, Türkiye Rotanın Merkezi Olma Yolunda
Son 20 yılda taşınan araç sayısındaki üç katı aşan artış, Türkiye’nin deniz yolu taşımacılığında nasıl bir ivme yakaladığını açıkça ortaya koyuyor. Ro-Ro taşımacılığı, hem kara yolundaki yükü azaltıyor hem de ihracatın sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor. 2025 yılı verileri, bu yükselişin daha da hızlanarak devam edeceğini gösteriyor.

Ro-Ro Nedir?
Ro-Ro, İngilizce “Roll-on/Roll-off” kelimelerinin kısaltmasıdır ve “tekerlekli araç taşımacılığı” anlamına gelir. Ro-Ro taşımacılığı, yüklerin vinç ya da özel kaldırma araçları kullanılmadan, kendi tekerlekleri üzerinde taşıma aracına (çoğunlukla gemiye) binip inmesini sağlayan bir taşıma yöntemidir. Bu sistem, özellikle karayolu taşımacılığına entegre deniz taşımacılığında büyük kolaylık ve hız sağlar.
Nasıl Çalışır?
Ro-Ro taşımacılığı genellikle limandan limana çalışan özel tasarımlı Ro-Ro gemileri ile yapılır. Treyler, TIR, otobüs, minibüs gibi taşıtlar limanda doğrudan gemiye sürülür ve varış noktasında yine kendi tekerlekleri üzerinde çıkarılır. Bu sayede yükleme ve boşaltma işlemleri hızlı ve pratik biçimde gerçekleştirilir.
Avantajları Nelerdir?
- Zaman Tasarrufu: Vinç ve benzeri ekipmanlara ihtiyaç duyulmadığı için yükleme ve boşaltma işlemleri oldukça hızlıdır.
- Maliyet Etkinliği: Kombine taşımacılıkta karayolu ile deniz yolunu birleştirerek daha ekonomik çözümler sunar.
- Çevre Dostudur: Karayolundaki araç trafiğini ve yakıt tüketimini azaltır, karbon salınımını düşürür.
- Hasar Riski Azdır: Yükleme sırasında mekanik müdahale en aza indiği için yüklerin zarar görme ihtimali düşer.
Hangi Alanlarda Kullanılır?
Ro-Ro taşımacılığı en çok uluslararası lojistik, otomotiv ihracatı, ticari araç nakliyesi ve büyük ölçekli karayolu taşımalarında tercih edilir. Özellikle Avrupa ile bağlantılı deniz hatlarında, Türkiye gibi lojistik merkez konumundaki ülkelerde bu sistem yaygın olarak kullanılır.
Modern Lojistiğin Anahtarı
Ro-Ro taşımacılığı, modern taşımacılığın hızlı, güvenli ve sürdürülebilir yollarından biridir. Karayolu ile denizyolunu entegre eden bu sistem, hem firmalara zaman kazandırır hem de uluslararası ticarette rekabet avantajı sunar. Giderek artan taşıma hacmiyle, Ro-Ro taşımacılığı günümüzde lojistik sektörünün vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.
