İslam’a Göre Zulme Karşı Mücadele
İslam’a göre, zulüm ve haksızlık karşısında Müslümanların nasıl davranması gerektiği, Kur’an-ı Kerim’in ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetinin temel konuları arasında yer alır. İslam, adaletin korunmasını, sabırlı olunmasını, zulme karşı çıkılmasını ve barışçıl yollarla mücadele edilmesini öğütler. Müslümanların, zulme uğradıklarında ve adaletsizlikle karşılaştıklarında atacakları adımları belirleyen pek çok ayet ve hadis bulunmaktadır. İşte bu kapsamda İslam’a göre Müslümanların zulme karşı hareket tarzı ve okuyabilecekleri dualar detaylarıyla ele alınmıştır:
1. Zulme Karşı Sabır ve Dua İle Güç Bulmak
Zulme uğrayan Müslümanlar, öncelikle sabırlı olmalı ve Allah’a sığınmalıdır. Sabır, İslam’ın en önemli erdemlerinden biridir ve müminlere güç verir. Allah, Kur’an-ı Kerim’de sabır ve namazla yardım dilenmesini emreder:
“Ey iman edenler! Sabır ve namazla (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz ki Allah, sabredenlerle beraberdir.”
(Bakara Suresi, 2:153)
Zulüm altında olan bir kişinin Allah’tan yardım dilemesi ve dua etmesi, onun imanını kuvvetlendirir. Bu bağlamda, “Hasbiyallahu lâ ilâhe illâ hû, aleyhi tevekkeltu ve huve Rabbül-arşil-azîm” duası oldukça etkili bir duadır. Anlamı ise: “Allah bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. O’na tevekkül ettim ve O, büyük arşın Rabbidir.” (Tevbe Suresi, 9:129) Bu dua, zulüm karşısında Allah’a sığınarak güç bulmak isteyen müminler için bir kalkan niteliğindedir.
2. Adaletin Gözetilmesi ve Hakkın Yerine Getirilmesi
İslam, adaletin korunmasını ve haksızlık yapanın engellenmesini öğütler. Zulüm karşısında sessiz kalmak, İslam’a göre uygun bir davranış değildir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zalime karşı durmanın bir yardım olduğunu şu hadisi ile ifade etmiştir:
“Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et.”
Sahabeler: “Ey Allah’ın Resulü! Mazlum olan kişiye yardım ederiz. Peki ya zalimse nasıl yardım ederiz?” diye sorduklarında Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Onu zulmünden alıkoyarak yardım edersiniz.”
Bu hadis, Müslümanların sadece zulme uğrayanların değil, zulmedenlerin de doğru yola yönlendirilmesinden sorumlu olduğunu gösterir. Zulme sessiz kalmak, adaletin zedelenmesine ve zulmün artmasına sebep olabilir.
3. Barışçıl ve Merhametli Olmak
Zulme karşı durmak önemli olduğu kadar, bu mücadeleyi merhamet ve barışçıl yollarla yapmak da İslam’ın öğretilerindendir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), hayatı boyunca barışçıl bir duruş sergilemiş ve adaleti sağlamış, ancak asla haksız yere şiddete başvurmamıştır. Kur’an-ı Kerim’de kötülüğe karşı iyilikle cevap vermek öğütlenir:
“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel şekilde sav. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluverir.”
(Fussilet Suresi, 41:34)
Bu ayet, Müslümanların kin ve nefretle değil, hoşgörü ve sabırla hareket etmelerini öğretir. Zalim bir kişiye karşı da İslam, adaletle muamele edilmesini ve haksızlığın ancak barışçıl yollarla sonlandırılmasını öğütler.
4. Toplumsal Birlik ve Güçlü Bir Dayanışma
Zulme karşı durmanın en etkili yollarından biri de güçlü bir toplumsal dayanışma ve birliktelik sağlamaktır. İslam, ümmetin birlikte hareket etmesini ve yardımlaşmasını emreder. Kur’an’da şöyle buyrulur:
“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; ayrılığa düşmeyin.”
(Al-i İmran Suresi, 3:103)
Müslümanlar, zulme karşı yalnız başına hareket etmek yerine, toplu halde, dayanışma içinde olmalıdır. Bu, zalimin gücünü kırar ve adaletin tesis edilmesine yardımcı olur.
5. Zulme Karşı Hukuki Yolların Kullanılması
İslam, zulme karşı sadece sabır ve duayı değil, aynı zamanda hakkın hukuki yollarla aranmasını da emreder. Müslümanlar, adaleti sağlamak ve haklarını korumak için meşru yolları kullanmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), zalim yöneticilerle mücadelede sabırlı olunmasını tavsiye etmiştir, ancak meşru hak arayışlarından vazgeçilmemesi gerektiğini de vurgulamıştır.
6. Zulüm Karşısında Şiddetten Kaçınmak
İslam, her durumda şiddetten uzak durulmasını ve barışçıl çözümler aranmasını öğütler. Hz. Muhammed (s.a.v.), savaş gibi zorunlu durumlarda bile adaletli davranmayı, kadınlara, çocuklara ve masum insanlara zarar vermemeyi emretmiştir. Bu, Müslümanların zulme karşı duruşunda temel bir ilkedir.
İslam’a göre zulüm karşısında durmak, sabırla ve dualarla Allah’a sığınmak, zalimi adalete davet etmek, toplumsal birlik ve dayanışmayı sağlamak, hukuki yolları kullanmak ve her durumda barışçıl bir tutum sergilemek esastır. Müslümanlar, zulme ve haksızlığa karşı kararlı bir duruş sergilerken merhametli ve adaletli olmalı, kin ve nefrete kapılmamalıdır. Zulümle mücadelede en önemli adımlar, sabır, dua ve birlik içinde hareket etmektir. Bu duruş, hem bireysel olarak huzuru hem de toplumsal barışı sağlar.